16 Ocak 2017 Pazartesi

Öykü: Savrulup Giden Takvim Yaprakları // Yazan: Gülten Ağrıtmış



Savrulup Giden Takvim Yaprakları
Sana doğru gelirken sana asla sahip olamayacağımı biliyordum. Seni aldığımda iş yerinden ve sana yemek ısmarladığımda yemeğinin eksik olan tuzu için elimde iki tuz poşetini taşırken o an takvim yaprağının ilk günü gibiydim. Yemeğini bitirip üstüne sıcak çikolatanı içerken şeker istediğinde sana şeker poşeti alıp büfeden, yanına koşa koşa gelirken bu sefer hızla takvim yapraklarının üstümden sıyrılıp gidişini fark ettim. Sana yaklaşana kadar kaç yaprak kaç aya denk gelmişti, kaç ay kaç yıla… Savrulup gidiyordu hızla üstümden yapraklar.  Yanına kıvrılıp oturduğumda yıllar, yıllar geçmişti benim için. Oradan kalkıp bir giyim mağazasına gittiğimizde, aynada kendimi gördüğümde kendimden kaçmak istedim… Elinde bir kazak giyim odasına girip üstünde denemek istediğinde, sende gel deyip giyim odasına yanına çektiğinde beni; ben, ben değildim! Kimdim? Ayna da kendime baktığımda göz ucuyla aynayı taşla kırmak istedim. Sen görmeden hızla aynaya taşı vurdum. Ayna dururken, elimde taş ufalandı, aynadaki ben takvim yapraklarıyla beraber savrulmaya devam ediyordu. Engel olamıyordum tükenişime. Sen eğilip beni dudaklarımdan öperken bir şey yanlış gidiyor dedim dudakların dudaklarıma yaklaştığında inanılmaz derecede heyecanlanırken. Titrerken, gözlerine baktım o an uzun uzun. Benimsin demek istedim; benimsin. Sadece benimsin, vermem seni kimseye. Hiçbir zaman dedim içimden kendi kendime. Gözlerine baktım o arada, uzun ve derin. Ağlamak geldi yosun rengi gözlerinin içinde…
Senle devam ettim yola... Kapının önüne kadar götürebilirdim ama gitmedi ayaklarım. Ters giden bir şey vardı. Takvimin yaprakları yollara, her adımımda uçuşuyordu bedenimden. Telefonuna baktın eski sevgilindi arayan ve inanılmaz sevinmiştin yanımda ve bu sabahta yarın onunla ilk öpüştüğün gün olduğunu söylemiştin, sonra ondan ayrılınca ne kadar hasta olup yataklara düştüğünü; ben bunları biliyordum ve dinliyordum…
Onunla buluşacaktın, anlamıştım. Takvim yapraklarım, savruluyordu üstümden...
Orada ayrıldım senden. Sana el sallarken senin benden sonra onu arayacağını ve onunla buluşacağını bilmeseydim keşke önden hissetmeseydim dedim içimden. Seni görmek adına çıktığım yoldan dönerken takvim yapraklarımın kalan sayfaları dökülüyordu yollara. Bir buçuk saatin sonunda evime döndüğümde yine de evine vardın mı diye aramıştın beni. Sen tekrar sokağa çıkmıştın bile. Yanında o mu var dediğimde evet o var dedin. Beni aramana sevinmeli miydim? Yanında o var diye üzülmeli miydim? Bunu daha milyon kez yaşayacağımı bile bile senle devam mı etmeliydim? Telefonu kapadın ve ben bir takvim yaprağının daha kendi kendine düşmesini bekleyemeden elimle kendimden çektim aldım savrulan yıllarımdan bir günümü daha hızla. Yırttım attım o sayfayı alelacele. Durulduğumda, takvim yaprağının devamı yine kendiliğinden savrularak düşmeye devam etti. Her yaprak bir güne bir gün bir aya bir ay bir yıla gibi savrularak düştü. Eksilen takvim yapraklarını sadece seyrediyordum. Yosun rengi gözlerini gözlerimin önüne getirip içinde kaybolurken gözyaşlarımı sana verip, sadece benim olmanı isteyip, geriden de sensizliğimin sayfalarını seyrediyordum.
Gülten Ağrıtmış
2009




Fotoğraf: Hürrem Yangın Tahmazoğlu

14 Ocak 2017 Cumartesi

Öykü: Decoder - Şifre Çözücü // Yazan: Gülten Ağrıtmış




Decoder – Şifre Çözücü

Masada o kahve falına bakarken onun ellerini seyretti. Yakınına kadar getirdi fincanı. Eli çok yakındı kendine… Baktı… Ne güzeldi elleri… Ne güzeldi baktı onlara… o güzel ince parmaklara, tüm zarafetiyle işte yakınındaydı onun eli… Eğilip öptü o güzel eli üstünden… 
O fincanı tutmaya devam etti. Ona baktı. Onu dinlemeye devam etti. Ona uzun uzun baktı dinlerken. Tam o sırada biri geldi decoder olarak masaya oturdu…
Etraftaki insanların hepsinin masasında decoder vardı…
3 Ocak 2017

Gülten Ağrıtmış



Gülten Ağrıtmış Web


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/
81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.




5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır. / 81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.