31 Ekim 2016 Pazartesi

Şiir: Rüzgarın Islığı // Yazan: Gülten Ağrıtmış













RÜZGARIN ISLIĞI
Sarı saçların elinde neşterin
Yeşil önlüğünle her gün bir gün
Bir bebek sesi gelir kordonu beyaz
Alabalıklar gibi akar ellerinde
Elinden çıkardığın mavi eldivenler
Hücreler yeşil mikroskopta dans eder
Gecelerde uykusuz çiçeklerinle
Gökyüzünde bulutların arasında süzülür altın rengin
İşte yine bir bebek tüpte
Yorgun ama dik bülbül sesinle
Her şey yatıkken ve karga sesleri varken
Yetişmek istersin sen rüzgarın ıslığına
Sevgin uçuşur sessizlikte
Çıngırak ve bir emzik
Sana gönderilen her gün bir müzik
Bir yürek yollar kaç kutuda
Nişantaşı’nda saatler eğri büğrü…
Gözlerim geliş yolunda bekler
Çözülmüş ayakkabı bağcığın fısıldar getirir kışı
Isınırım şöminende
Gözlerinde o meraklı nehir bakışlar
Okşayınca gözler gülümser gamzen  
Sana geç kalan uçurum gizli gerçek
Bir damla sinemanın perdesinden
Gözleri kırpışan bebekler el sallar el sallar sana.
23 Ekim 2016

Gülten Ağrıtmış 

Birinci Video
https://www.youtube.com/watch?v=hfG-fXd8-SU
Twin Musicom sanatçısının Hero's Theme adlı şarkısı, Creative Commons Attribution lisansı ( https://creativecommons.org/licenses/... ) altında lisanslıdır. Kaynak: http://www.twinmusicom.org/song/280/h... Sanatçı: http://www.twinmusicom.org

İkinci Video
Şiir: Rüzgarın Islığı
Yazan: Gülten Ağrıtmış
Doktor: Hande Akbaş
Seslendiren: Ekrem Tamer



Gülten Ağrıtmış Web


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/
81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.

25 Ekim 2016 Salı

Öykü Kitabı: Bengisu // Yazan: Gülten Ağrıtmış








Öykü Kitabı : Bengisu
Yazan: Gülten Ağrıtmış



GÜLTEN AĞRITMIŞ’IN  ÖYKÜLERİ  VE BENGİSU


Kitabın adı ilk okuyuşta ve bakışta tek sözcüklü bir roman gibi gelmekte. Bengisu kitaptaki öykülerden sadece bir tanesi. İki ismin bir araya gelmesi  ile oluşmuştur. Bengi-su, kitaba adını verecek kadar dikkat çeken bir öykü. 
Diğer öykülerde bir o kadar çarpıcı konuları işlemektedir.. Kitaba bu ismin verilmesinin nedeni okunduktan sonra daha iyi anlaşılacaktır. Bengisu, aynı zamanda ‘Abıhayat’ denilen ve sonsuz hayat verdiği efsanelerde geçen su anlamandadır.
Bir var oluşun öyküsüdür Bengisu. Bedene, toprağa, çiçeğe ve öteki hayata bir geçiş ve yeniden diriliş gibi; hiçbir şeyin yok olmadığı, ama bir süre durağanlaşan hayatın yeniden çiçeklenmesidir öykü.
Yazarımızın eseri ikinci yeni tarzında yazılan öykülerden oluşmaktadır. İlk okuyuşta bu öykü(ler) ne anlatıyor diyebilirsiniz. Fakat dikkatli ve derinden okuyunca yazarımıza hak vereceğiz. Her öykünün bir de öyküsü vardır içinde. Yazar, yıllarını verdiği çalışmasında post modern öykü içinde bir yerde olduğunu fark ettiriyor. Yazarın yazdıkları klasik bir öykü tarzında değildir. Anlama seviyesini bazen zorlayacaktır. Bu da öyküyü anlamak için belirli bir kültür seviyesinin olması gerektiğini gösterir. Bir öykünün içinde bir başka öyküyü görebilirsiniz. Yazar, konudan konuya geçiş yapar gibi gözükse de; her alanda okuru düşündüren bir yerde okura çıkış yolları aratan biridir.
Onun kitabında minimal ya da kısa öykü diyeceğimiz çalışma yapılmış öyküler de vardır. Yani sizlere; konuya birden giriş yapan sonucu okura bırakan düşündüren öykülerle dolu bir kitap sunuyoruz.
Bengisu, sizin abıhayatınız olsun.

Arslan Bayır / Baygenç  Yayınları - Güncel Sanat Dergisi




Gülten Ağrıtmış Web


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/
81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.

Öykü: Balon Kalpler // Yazan: Gülten Ağrıtmış







Balon Kalpler
Sen en iyi dostum belki de benim kurtarıcımdın ama nerede olduğumu bilemedim. Aradım bulamadım. Koca bir uzay boşluğunda anlamsızca yıldızların arasında dolaşır buldum kendimi. Belki de sıra sıra dizilmiş ağaççıkların arasında var olanlardandın. Geride bir şey bırakmadan minicik büyümeye çalışan bir nokta. Başında bekledim senin, sen de büyürsün ve çeşit çeşit noktalama işaretlerinden bir kaçı olursun diye. Beni sarmalamış soru işareti olursun, beni sarmalamış ünlem işareti olursun diye.
Dudaklarının arasında dudaklarım.
En iyi arkadaşımı aradım yollarda. Asfalt yollar ayrıldı. Bir yolun başında hangisinde olduğumu bilemeden sırtım dönük bakışlarım yollarda bakındım durdum; sonunu görebilirim belki diye, sonra gördüm sandım. Yolun uçları da boştu.
Denize düşmüştüm bir gün. Koca bir mavilikte boğuluyorum sanarak ellerimi kaldırdım göğe ve bir iplik sallanıyordu gökten aşağıya, hani dedim yardım mı bu beni yanına çağıracak arkadaşımdan bana. Görmeden sevindim belki içimden, burukça ama bilemezdim ki yine ipliğin bir yerinden yıpranmış olduğunu.
Sevgiyi aradım. Bana sunulacak kalplerin birleşimini. Sanki ayakları vardı. İnce ince kolları, şişirilmişti balon gibi kalpleri. Balon kalpler ve ben koca arazi de koca göğü yarmış ayakta dururken üzerime doğru gökten düşen başka bir balon kalbe bakıyordum. Asılıydı havada, yerlerde ise rengarenk pastel tonda balon kalpler yorgun argın benle beraber dinleniyor ve bekliyorlardı.

Gülten Ağrıtmış



Gülten Ağrıtmış Web


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/
81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.

17 Ekim 2016 Pazartesi

Öykü: Tahta // Yazan: Gülten Ağrıtmış



Tahta
İki kişi masada birisiyle konuşuyordur. Çayırdadırlar. Yerde bir kutu tahta çivi vardır.
Boş çayırda yanlarına çayırdan başka biri yaklaşır. İki kişinin masada birisiyle konuşmasına bakar dinlemeden yanlarına oturur.
Oturan - İki deli var bu masada, der. İki kişiden kadın olanı bunu diyene bakar elinde balyozuyla bunu diyenin kafasına bir tahta çakar. Yetmez bir tahta daha çakar.
Oturan kişi başındaki tahtalarıyla neye uğradığını anlamadan kalkar gider.
- Daha eksik tahtaları var bunun da daha çakmalı, der kadın…

İki kişi diğer kişiyle konuşmalarına devam eder.

2 Ekim 2016 Pazar

Şiir: Ağıt // Yazan: Gülten Ağrıtmış



Ağıt
Ağlayan insanlar
Ölüme ölümüne üzülen
Yaşayanlar
Gördüm onları tabutta
Her koltukta bir tabut
Herkes tek tek tabutta masadaki sandalyelerde
Tren istasyonunda işte asılmış bir insan
Taş taş üstüne yükselmiş yerden bir dağ
Otobüste kalanlar asabi
Saldırgan seslenişler
Ölürken onca insan
Yarın değil bugünken kalanlar
Robotlar işte dolanan
Robotların ellerinde tabutlar
Duygusuz tepkisiz sessiz
Gökyüzünde gökkuşağı
Her kuşaktan bir nehir
Akar çağlayan gibi…
Balıklar dolmuş
Toprakta yüzen…
Sen öldün
Ölü yaşayanlar
Zombiler donuk…
Birikimler
Anıların toplamı olmuş geçmiş
Yarınların yolu yordamı bugün ve dün…
9 Eylül 2016
Gülten Ağrıtmış



Gülten Ağrıtmış Web


5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/
81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.