12 Mayıs 2016 Perşembe

Öykü: Fanus // Yazan: Gülten Ağrıtmış





Öykü: Fanus
Yazan Gülten Ağrıtmış

Fanus
Yeni boşluklar arıyordu. Boşluk.
Beyaz bulutların arasından geçiyordu.
Bulutların tabanında çıplak ayaklarına dolanmayan yılanların varlığıyla yürüyordu.
 Tuttuğunda kanatmayan, dikenleri olmayan gülleri diliyordu.
Gökten düşen mavilikler arasında kırmızı bir lav parçası avucunu delmeyecekti.
Onu gördüğünde gözleri; bakışlarını kaçırmadan ona, bakmaya devam edecekti.
 Onunla sevişirken, ona çıplak bedenin ruhtaki rahatlığını duyumsatacaktı.
 Bulutların üstünde sisler arasından geçerken yengeçler ve akrepler uzak duracak, o beyaz sisin içerisinde bulutların dalgalanmalarıyla sandalda yol alıp, bu evrendeki bütün bulutların arasından geçebilecekti.
Bulut onu aranılan boşluğun gerçek derinliğinde kaybolmadan, o derinlikten bir tanrıça gibi göğe yükseltip yeniden bir haykırışla belki saf bir yerde onun varoluşunu sağlayacaktı.
Yanındaki kişiye dokunamayacaklardı.
Bir kovanın içindeki suyla bütün beden ve ruh temizlenecekti.
O gökyüzündeki basınca karşı savaşabilecekti.
Deri gözeneklerinden kanlar fışkırmayacaktı.
Kendi yuvasında kalışını destekleyebilecek dokunuşlar olacaktı.
Bir adresti.
Elleri, gözleri, ayakları olan, konuşabilen, başkalarıyla paylaşılabilinen bir adresti.
Ama o adres değildi. O postacıydı belki. Yağmur yağdığında, mektupları yine de götürüp veriyordu.  Botları ıslansa da ayakları ıslanmıyordu. Ellerinde eldivenleri vardı. Gözlerin de gözlük kimi zaman. Kasketi vardı. Koruyordu mektupları çantasında ve kar kış ulaştırıyordu yerlerine. Yüksünüyor muydu bazen?  Evet.
Sadece mektupları veriyor olmanın mektupların içinde ne yazdığını bilememenin paylaşımsızlığına yüksünüyordu bazen. Aracıydı.
İnsanlar okuyor. Postacı dağıtıyordu. O sadece dağıtıyordu.
Tekti ve çantası doluydu. Tam bitti derken, yine dolardı çantası mektuplarla...
Bir sonraki mektubu götürene kadar hiçlikti. Selam verirlerdi ona.
Sadece; selam, merhaba…
İki gülücük o kadar.
O tekti. Bırakılmıştı. Görevi merak ettirtmekti. Hep taşır yorulurdu.
Yorgundu ve açtı kendi mektubuna…
14 Ekim 1991 // Haziran 2010
Gülten Ağrıtmış
5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununca korunmaktadır/81. Maddesi gereği her eserin tamamının telif hakları yazara aittir.



Seslendiren: Nazlı Belgin Akıncı
https://www.youtube.com/watch?v=U3jUWfAHvyo